Hasret Mektubu
--------------------------------------------------------------------------------
HASRET MEKTUBU...
Bir gün küçük bir şiire, kısacık bir mektuba hasret kalacağız.
Birgün sana yazamamanın sıkıntısıyla çıldıracağım. Adresin hiç bir yerde bulunmayacak işte o an içimi ıssızlığın saracak,yaşadığım bu şehri yalnızlığıon saracak ve ben o zaman boğulacağım.
Senin bunlardan haberin olmayacak biliyorum. Bunları bilesin diye yazıyorum.
Eğer beni terk edilmiş birahanelerde görmekse niyetin !
Asla öyle bir batakhanelere düşmek yerine yine inadına sen derim. Çünkü yürek meselesidir.
Birgün farklı dünyaların insanı olmadığımızı anlayacağız, HEPİMİZ...
Aşk'a zamanınını olmadığını, aşkın sadece yüreğimde nazlı bir menekşe yetiştirenlerin yüreğine konuk olur. Aşk biraz kaybetmeyi göze almaktır.
ben kendim seni tercih etmiş ve kendimi kıaybetmemışım.Kendimi bulamıyorum , o kadar derinliklere dalmışım ki nefes almak için zamanım yok. Aşk halden anlamaz. Çok doğru Aşktan anlamaz, Aşk bıçak sırtında yürümek gibidir.
İlk başta söylediğim gibi seni kaybetmeyeceğim.Şehri saracak ve ben boğulacağım demiştim ya ; Bu şehre inat!
Seni kaybetmeyeceğim, Çünkü Aşk, nazenin bir çocuktur,herkezin yüreğine konuk olmaz...
Hiç kimse, hiç kimseyi, bu kadar böyle yürekten sevmedi. Hiç kimse korumadı yüreğinde, hiç kimseyi, BU KADAR UZUN SURE...!